Demokrasi Darbesine Karşı Milliyetçiler ve Solcular

Günlerdir öğrenciler ve çeşitli parti teşkilatları, gruplar kendilerini demokrasi darbesine karşı, yıllarca uğradıkları haksızlığa karşı, istibdat rejimine karşı sokaklarda var etmeye çalışıyor. Bu süreçte enerjinin kırılmaması, birliğin bozulmaması için bir kaç şeye dikkat çekmek istiyorum. 

Birincisi sokaktaki milliyetçi tavır için ikincisi ise sokaktaki solcu tavrın nasıl olması gerektiğine yönelik.


Türk Milliyetçisi Kardeşlerim...

Bugün sokaklarda olmamızın sebebi demokrasiye bir darbe vurulmasıdır. Kişinin seçme seçilme hakkına bir darbe yapılmasıdır.

Bu, genç fikirlere bir darbedir.

Geleceğimize darbedir.

Cumhuriyet’e ve milletin iradesine bir darbedir.

Eğer ki biz, demokrasiyi koruyabilir ve işlemesini sağlayabilirsek geri meseleler teferruat olacak, geride kalacaktır. Türk milleti tüm belaları nasıl ki başından attıysa DEM belasını da PKK, PYD belasını da atacaktır.

Her birimizin önceliği; CHP, TKP, TİP gibi partilerle yan yana duracak bir irade sergilememizi sağlayan motivasyonumuz, diktatörlüğe varacak olan rejimi el birliği ile yenmektir.

Akabinde, fırsattan istifade edenleri de, terörist başını da yeniden çıktıları inlerine sokabiliriz. Aksi takdirde bugün yaşanan ikinci çözüm süreci hakkında en hfak bir eleştiri halkımız dahi elimizden alinabilir. Sokaklarımız bizleri fişlemek piçin dolaşan gestopalara kalabilir. 

Türk devletinin temel taşlarına meydan okuyanları, demokrasiyi ve milletin iradesini yok edenleri yenemezsek fırsatçıların eline çok daha büyük bir koz geçirecektir.

Bu yüzden, meydanlarda varsak demokrasi için sloganları atmalıyız. Apaçık terörist olmadığı sürece kitleyi kendi içerisinde birbirine düşürmek isteyenlere geçit vermemeliyiz. 

Eğer yanınızda ötenizde duran farklı partililere laf atan, sataşan birileri varsa onlardan şüphelenmelisiniz. Yahut sizi kışkırtan bir grup varsa, onlar sizi kavgaya kargaşaya çekerek toplanan kalabalıkları birbirine kırdırmaya çalışan kişiler olabilirler. Çünkü büyük kitleleri küçültmenin, mücadelelerini bölmenin, söndürmenin en kolay yolu, kitleyi kendi içerisinde birbirine düşürmektir.

Meydanlarda varsak Türk milletinin iradesini savunmak için olmalıyız, tek bir sesle gür bir şekilde “Zulme karşı direnmeliyiz. Zulme karşı direnmeli, demokrasi darbesini durdurmalıyız.

Unutmayalım ya hep beraber ya hiç birimiz! 

Sevgili Solcu Yurttaşlar... 

Bugün ne bizlerin ne de sizlerin romantik hayallerini mücadele mazilerini konuşacağımız gün değildir. Bizlere değil de, alanlarda size verilen mikrofonlar, demokrasi darbesine karşı, Erdoğan’a karşı cesur bir konuşma için verilmektedir. Şahsen sizlerin de cesareti hususunda bir şüphem yoktur. Kitleleri, romantik hayalleri konuşarak, ismi kıymetli ama günümüz konusunun dışında kişileri anarak geçirmeniz için, fırsat bu fırsat ismimizi duyuralım demek için değildir.


Sizden farklı düşünen; sağcı, milliyetçi diye kendinizce alanda görmek istemediğiniz, hatta faşist dediğiniz gençlik bu tarihi kırılma anında sokaklara hakim olmuş, yeri gelmiş polisle çatışmış, gaz yemiş Erdoğan istifa diye sloganlar atmıştır. Hatta pek çoğu elinde imkan olmasına rağmen MHP'ye rest çekmiş işinden olmuş, gücünden olmuş, geleceğinden olmuş, pek çok gariban, işçi ailenin çocuğu gibi zor yolu seçmiştir.


Ayrıştırıcı dil AKP’ye yarayacakken bu karanlık günlerde kendi ideolojik görüşlerinizi bir süreliğine askıya almalı ve sadece demokrasiyi halkın iradesini savunmalı hükümete karşı durmalısınız. 

Bugün meydanlar gündemle ilgisi olmayan isimleri anma yerleri değildir. Sanatçıların gaz alma yerleri, şarkı türkü söyleyip hüzünlenme yerleri değildir.

Öfkeli kitlelerin, öfkesini saraya yöneltme günüdür.

Sizlerin de kendi ideolojik dünyasını, tıpkı bizler gibi, şimdilik sessize alıp “Ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları ile Ümit Özdağ’a ve muhalif demokrat Türk milliyetçilerine selam gönderme onlarla birleşme gününüzdür. Birbirimizin kırmızı çizgilerini düşünerek, birbirimizi incitmeyerek, kaşımayarak gerekirse on kere düşünüp bir kere konuşarak, yan yana yürüme, saraya karşı mücadele etme günümüzdür.

Tarihin bugün hepimize yüklediği misyon budur. Ya bu misyonu hep birlikte yükleniriz ya da bu diyar hiçbirimiz yaşatmaz.


Yorumlar